Başı kesilen horoz, eğer serbest bırakılırsa, bir müddet bilinçsizce ve elbette önünü görmeden sağa kola koşar, damarlarındaki kan boşalıp kalbi durunca olduğu yere yığılır kalır.
AKP’nin izlediği dış politikaya baktığımız zaman nedense aklımıza başı kesilen horoz geliyor.
Türkiye, ABD ile birlikte F – 35 savaş uçağı üretme programına dahil oldu. Bunun için 1 milyar 400 milyon dolar ödeme yaptı. Ama ABD, Türkiye’nin Rusya’dan S – 400 savunma sistemleri alması üzerine tek yanlı olarak Türkiye’yi, parasını vermiş olmasına rağmen, F – 35 üretim programından çıkardı.
Deyim yerindeyse Türkiye’nin parasını gasp etti.
Şimdi AKP, “Madem F-35 olmadı, o halde biz verdiğimiz parayı 6 milyar dolara tamamlayalım, siz bize 40 adet F-16 verin” diyor.
F-16’lar, ABD’nin ürettiği daha eski savaş uçakları. Kısacası savaş yetenekleri F-35 kadar değil.
Ama daha önemlisi şudur: ABD, Suriye’de, Türkiye’nin düşmanı olan terör örgütünü her bakımdan desteklemektedir. Her yıl ortalama 500 milyon dolar kaynak ayırmaktadır. Ve daha yeni bu terör örgütünün bölgesinden atılan güdümlü füzeyle iki özel harekât polisimiz şehit oldu.
Türkiye ile Yunanistan arasında gerilimin tırmandığı bugünlerde ABD burnumuzun dibindeki Dedeağaç’ta büyük bir askeri yığınak yapıyor. Yunanistan’ın çeşitli yerlerinde inşa ettiği 20 kadar askeri üssün sonuncusunu Bozcaada’ya 6 mil mesafedeki Yunan adasına kuruyor.
ABD, “Mavi Vatan”ındaki hakları için verdiği mücadelede Türkiye’nin, eylemli olarak karşısında.
FETÖ ve PKK gibi Türkiye’nin üniter yapısını ve laik demokratik Cumhuriyeti hedef alan örgütlerin kumandası da ABD’nin elinde…
Vb. vb. Kısacası ABD; Türkiye’nin düşmanı olduğunu her gün yeni bir eylemiyle tekrar tekrar ortaya koyuyor.
Tablo böyleyken ABD’nin şantaj ve baskı aracı olarak yaptığı F-35 hamlesine, “Madem F-35 vermiyorsun, bari F-16 olsun” diyerek ve üstelik gasp edilen 1.4 milyar doların üzerine “4.6 milyar dolar daha koyayım” demek ve eski teknolojili F-16’lara talip olmak ne anlama gelmektedir.
İşte “başı kesilen horoz” politikası budur. AKP, tam önünde duran düşmanı görmemektedir.
İşte bundan dolayı Türkiye’nin önünde duran düşmanı bile göremeyen bir Parti, Türkiye’yi yönetemez!
News
