MEHMET AKKAYA
Okuyacaklarınız, Dünya Sağlık Örgütü’nün 18 Şubat 2022 tarihli verileridir. Meraklıları daha fazlasını, hatta bütün ülkelere dair çok daha fazla veriyi, https://www.worldometers.info/coronavirus/ internet sitesinden izleyebilirler.
Okuyacağınız sıralamayı biz yapmadık. Kapitalist ülkeleri zaaflı göstermek maksadıyla kasıtlı olarak üste çıkaran ben değilim yani. Sıralamayı yapan, bizzat Covit 19 virüsünün kendisidir.
Sözü uzatmadan birlikte tabloyu inceleyelim önce. Sonra bazı değerlendirmeler…
KAPİTALİST ÜLKELERDE DURUM
ABD
Nüfusu: 332 milyon 400 bin kişi
Vaka sayısı: 79 milyon 919 bin 761 kişi
Vaka sayısı sıralamasına göre 1. Sırada.
Ölen sayısı: 955 bin 583 kişi
Ölen sayısı sıralamasına göre 1. Sırada
FRANSA:
Nüfusu: 67 milyon 399 bin kişi
Vaka sayısı: 22 milyon 068 bin 635 kişi
Vaka sayısı sıralamasına göre 4. Sırada.
Ölen sayısı: 136 bin 142 kişi
Ölen sayısı sıralamasına göre 11. Sırada
İNGİLTERE:
Nüfusu: 68 milyon kişi
Vaka sayısı: 18 milyon 546 bin 205 kişi
Vaka sayısı sıralamasına göre 5. Sırada
Ölen sayısı: 160 bin 379 kişi
Ölen sayısı sıralamasına göre7. Sırada
ALMANYA:
Nüfusu: 83 milyon 200 bin kişi
Vaka sayısı 13 milyon 237 bin 493 kişi
Vaka sayısı sıralamasına göre 8. Sırada
Ölen sayısı: 121 bin 561 kişi
Ölen sayısı sıralamasına göre 14. Sırada
JAPONYA
Nüfusu: 125 milyon 960 bin kişi
Vaka sayısı: 4 milyon 241 bin 800 kişi
Vaka sayısı sıralamasına göre 19. Sırada
Ölen sayısı: 21 bin 198 kişi
Ölen sayısı sıralamasına göre 40. Sırada
SOSYALİST ÜLKELERDE DURUM
KÜBA:
Nüfusu: 11 milyon 193 bin kişi
Vaka sayısı: 1 milyon 064 bin 128 kişi
Vaka sayısı sıralamasına göre 52. Sırada
Ölen sayısı: 8 bin 484 kişi
Ölen sayısı sıralamasına göre 65. Sırada
VENEZUELA
Nüfusu: 31 milyon kişi
Vaka sayısı: 509 bin 600 kişi
Vaka sayısı sıralamasına göre 79. Sırada
Ölen sayısı: 5 bin 582 kişi
Ölen sayısı sıralamasına göre 80. Sırada
KAMBOÇYA
Nüfusu: 17 milyon kişi
Vaka sayısı: 125 bin 201 kişi
Vaka sayısı sıralamasına göre 116. Sırada
Ölen sayısı: 3 bin 015 kişi
Ölen sayısı sıralamasına göre 98. Sırada
ÇİN
Nüfusu: 1 milyar 439 milyon 323 bin kişi
Vaka sayısı: 107 bin 375 kişi
Vaka sayısı sıralamasına göre 121. Sırada
Ölen sayısı: 4 bin 636 kişi
Ölen sayısı sıralamasına göre 85. Sırada
BİRKAÇ SÖZ
Görülen şu ki,
Coğrafyanın her yerinde etkileri aynı olan virüs, bütün ülkelerde yaklaşık olarak eşzamanlı başlamış olmasına rağmen, vaka sayısı bakımından kapitalist ülkeler ile sosyalist ülkeler arasında kıyaslanmayacak bir uçurum söz konusudur.
Örneğin virüsün başından beri yaşanan toplam vaka sayısı Çin’de 107 bin 201 iken, bu sayı kapitalist ülkelerde sadece bir günde yaşanmaktadır.
Aynı uçurumu, Küba, Kamboçya ve Venezuela ile diğer kapitalist ülkeler kıyaslandığında da görüyoruz.
Gelelim ölen sayısına. Uçurum düzeyindeki fark, ölüm sayılarında da göze çarpıyor.
Örneğin ABD’de ölen sayısı 1 milyona dayandı. Oysa nüfusu ABD’nin 4,5 katına yakın olan, uluslararası ticari trafiği yoğun yaşayan, şu günlerde Kış Olimpiyatlarına da ev sahipliği yapan Çin’de, salgının başladığı günlerden bugüne kadar ölen sayısı, sadece 4 bin 636 kişidir.
Diğer sosyalist ülkeler için de durum aynı. O ülkelerin de her birinde 2 yıldan beri ölenlerin toplamı kadar kişi, kapitalist ülkelerde sadece birkaç günde olmaktadır.
Daha da ötesi, Dünya Sağlık Örgütü’nün bütün ülkelere dair verileri incelendiğinde de görülüyor ki, virüse karşı mücadelede başarısız olanlar sadece ABD, İngiltere, Fransa, Almanya ve Japonya değildir. Başarısızlık, kapitalist ülkelerin tamamının ortak sorundur.
Yine Dünya Sağlık Örgütü’nün verileri gösteriyor ki, bütün sosyalist ve kamucu idareler, tartışmasız olarak virüse karşı başarılıdırlar.
Ölen sayısında başarılılar.
Vaka sayısında başarılılar.
Virüs ülkeleri ve insanları ayırmadığına göre, sonuçların bu kadar keskin ve berrak olması sebepsiz olabilir mi?
Sebep sadece sistemin başında oturan şahıslarla ilgili olsaydı, ABD’de virüse karşı başarısız olan Trump’ın gittiğini, Biden’in geldiğini, Almanya’da başarılı olamayan Merkel’in yerine Scholz’un başbakan olduğunu hatırlayalım.
Virüse karşı başarısız olan bu ülkelerin dünyanın en zengin ülkeleri olduğunu, bütün mazlum ülkeleri yüzyıllardır sömürdüklerini, zenginliklerini kendi ülkelerine taşıdıklarını hatırlayalım.
Dahası, bilimsel devrimleri dünyanın birçok ülkesine göre çok önce yaptıklarını, çok büyük teknolojik olanaklara sahip olduklarını hatırlayalım.
O halde nasıl bir hikmettir ki, başta ABD olmak üzere bütün kapitalist ülkeler başarısızdır.
Dahası, nasıl bir hikmettir ki, hadi Çin sanayide, teknolojide ve bilimde kapitalist dünya ile boy ölçüşecek düzeye gelmiştir, ya kısmen yoksul sayılan sosyalist ülkelere ne demeli? Onlar nasıl başarılı olabiliyorlar?
Bu işte bir hikmet yok mudur?
Evet, kesinlikle bir hikmet bar bu sonuçlarda…
-Hikmeti sağlık sistemlerindeki farkta, insana verilen değerin farkında ve devlet idaresindeki berrak farklarda görüyoruz.
-Öncelikle, sosyalist ülkelerde sağlık, ticari bir meta değildir ve insan sağlığı para ile satılmaz.
-Kapitalist ülkelerde ise sağlık sektörü, en çok para kazanılan ticari alanlardır. Parası olmayan tedavi olamaz, ilaç alamaz. Kapitalizme göre, parasız insan gereksiz insandır.
-Sosyalist ülkelerde insan, toplumun ve sistemin asli unsurudur ve sahibidir.
-Kapitalist sistemde ise kastlar vardır. Ne kadar ekmek o kadar köfte misali, ne kadar paran varsa o kadar insansın, o kadar değer görürsün.
-Sosyalist sistemde mahalleden en yüksek devlet idaresine kadar her düzeyde kolektif yönetimler vardır. Her kademenin bileşenleri söz ve karar hakkına sahiptir.
-Kapitalist sistemde ise, milletvekillerini, partileri, parlamentoyu ve devleti yönetenler zenginlerdir. Bütün sistem sadece ve sadece zenginlerin ağzına bakmaktadır.
Kapitalist ülkelerde yaşlı bakım evlerinin önlerindeki çöp kutularından çıkan cesetleri hatırlayalım.
Toplumun sürü bağışıklığına terk edilişini hatırlayalım.
Sosyalist ülkelerin ürettikleri aşıları bütün insanlıkla paylaşmalarını, hatta yoksul ülkelere öncelik tanımalarını rağmen, örneğin ABD’nin yoksul Afrika ülkelerine aşı vermediğini hatırlayalım.
Ne diyelim?
Virüs bile herkese gönlüne, sistemine, idaresine, insanlığına göre verirmiş.
TÜRKİYE’NİN DURUMU
Bu tabloda ve bu keskin ayrışmada Türkiye nerede durmaktadır?
Ne yazık ki Türkiye, vaka ve ölen sayısı bakımından yukarılardadır.
Sistemin tepesinde oturanlar, ilk aylarda kamusal sağlık sistemiyle sağladıkları kısmi başarıyı teptiler, piyasa ekonomisine teslim oldular. Ve sonuç, 18 Şubat 2022 tarihinde aşağıdaki şekildedir.
Türkiye’nin nüfusu: 84 milyon 680 bin 273 kişi
Vaka sayısı: 13 milyon 266 bin 265 kişi
Vaka sayısı sıralamasına göre 7. sırada
Ölen sayısı: 91 bin 646 kişi
Ölen sayısı sıralamasına göre 19. Sırada
*
Lamı cimi yok ki, gerekli olan piyasa ekonomisi vahşetini tek etmektir.
Paralı sağlık sistemine son vermektir.
Ve sağlık sisteminden performans sistemini kaldırmaktır.
GÜNDEM
02 Aralık 2023UNCATEGORİZED
02 Aralık 2023EKONOMİ
02 Aralık 2023EKONOMİ
02 Aralık 2023GÜNDEM
02 Aralık 2023GÜNDEM
02 Aralık 2023SPOR
02 Aralık 2023Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.