DOLAR 20,1020 0.65%
EURO 21,5702 0.83%
ALTIN 1.259,020,74
BITCOIN 5601723,29%
Gaziantep
24°

HAFİF YAĞMUR

17:05

İKİNDİ'YE KALAN SÜRE

MDD’den, TÜGVA yöneticileri hakkında suç duyurusu

MDD’den, TÜGVA yöneticileri hakkında suç duyurusu

ABONE OL
Ekim 25, 2021 17:21
MDD’den, TÜGVA yöneticileri hakkında suç duyurusu
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Milli Demokratik Devrim Hareketi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın kurucuları arasında yer aldığı Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) ile ilgili “Görevi Kötüye Kullanma”, “Kişisel Verilerin Hukuka Aykırı Yollarla Elde Edilmesi ve İşlenmesi”, “Nüfuz Ticareti” suçları işlendiğini belirterek suç duyurusunda bulundu.

Partileşme sürecinde olan Milli Demokratik Devrim Hareketi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın kurucuları arasında yer aldığı Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) ile ilgili son zamanlarda kamuoyuna yansıyan ve suç niteliği taşıyan gelişmelere karşı harekete geçti. MDD Hareketi, TÜGVA isimli vakıf aracılığı ile Türkiye’de yeni bir paralel devlet yapılanması oluşturulmaya çalışıldığını belirterek suçluların tespitini ve cezalandırılmasını istedi. MDD Hareketi avukatlarından Önder Kırmızıtaş, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TÜGVA Kurucu Başkanı Bilal Erdoğan, TÜGVA Genel Başkanı Enes Eminoğlu, TÜGVA Yönetim Kurulu ve İstişare Kurulu Üyeleri hakkında “Görevi Kötüye Kullanma”, “Kişisel Verilerin Hukuka Aykırı Yollarla Elde Edilmesi ve İşlenmesi”, “Nüfuz Ticareti” suçlarını işledikleri iddiasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

 

‘YENİ BİR PARALEL DEVLET YAPILANMASI OLUŞTURULUYOR’ 
Başsavcılığa verilen suç duyurusu dilekçesinde, şunlar yer aldı: 

1. Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) isimli vakıf aracılığı ile Türkiye’de yeni bir paralel devlet yapılanması oluşturulmaya çalışıldığı ve bu yapılırken çok çeşitli suçlar işlendiği son zamanlarda medyaya yansıyan bir çok haberle gözler önüne serilmiş olup bu sebeple anılı durumun ve suçluların tespiti ve cezalandırılması adına savcılığa başvuru zorunluluğu hasıl olmuştur.

 
2. 667 sayılı KHK ile kapatılan FETÖ’cü İpek Eğitim ve Kültür Vakfı’na bağlı olan Gaziantep Zirve Üniversitesi’ne ait Gaziantep ilinde bulunan öğrenci yurdunun kayyumlar aracılığı ile hülle yöntemi ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlunun yönetiminde bulunduğu TÜGVA vakfına bedelsiz şekilde devrolunduğu Cumhuriyet gazetesinin 05.09.2018 tarihli haberi ile ortaya çıkmıştır. Yapılan devir hiçbir hukuki zemine sahip olmayıp Görevi Kötüye Kullanma suçunu oluşturmaktadır. 

‘ERP SİSTEMİ VAKIF TARAFINDAN USULSÜZ KULLANILDI’ 
3. Bahse konu vakıf aracılığı ile devlette kadrolaşma iddiaları çok sayıda gazeteci tarafından dile getirilmektedir. Kurucusunun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan olduğu vakfın, maddi yarar sağlayarak nüfuz ticareti yoluyla ve ByLock benzeri kullandığı özel bir programla düzenlediği ve devletin çeşitli organ ve kademelerine aday kişilerin kişisel verilerinin bulunduğu listeler birçok gazeteci tarafından ele geçirilip sosyal medya yoluyla paylaşılmaktadır. 

4. Keza bahse konu vakfın bu kişileri isim, TC Kimlik numarası, adres ve diğer kişisel verilerini ERP adı verilen bir sistem ile hukuka aykırı biçimde ele geçirerek kendi yararına kullandığı anlaşılmaktadır. Özellikle bu hususta gazeteci Metin Cihan’ın sosyal medyadaki paylaşımları durumu somut biçimde ortaya koymaktadır. Bahse konu programın doğrudan nüfus müdürlüğü sistemine entegre olduğunu anlatan Cihan ayrıca bu programa yapılan saldırı yoluyla milyonlarca kişinin kimlik bilgilerinin ele geçirildiğini açıklamaktadır. Cihan, bu iddialarını eski bir TÜGVA çalışanına dayandırmaktadır. Bahse konu çalışanın ifadesi de aynen şu şekildedir:

“TÜGVA’nın kullanmış olduğu ERP adında telefona indirilen bir program vardı. Sonrasında bu program bozuldu ve milyonlarca kişinin kimlik bilgileri kimin eline geçti belli olmadı. Bu program nüfus sistemine bağlıydı. Kişinin TC’sini yazınca tüm bilgileri çıkıyordu. Bende zaten o zaman vakıftan ayrılma kararı verdim.” “Bu adrese bağlı bir link olurdu o link bir seferlik gönderilir kişi atanmak istediği bilgileri buraya girerdi. Sonra bu liste E.E, E.E, İ.E ve F.D’nin yaptığı değerlendirmenin ardından yukarıya gönderilirdi. Bu listelerden birçoğu atanırdı. Benim gönderdiğim sadece bir kısmıdır. Bu mail de bir kıza yapılan taciz yazışması da var. Şu anda bu işleri teşkilata bakan İ.B ve ekibi yürütüyor. İllerden verileri toplayıp 
işlem yapıyorlar. İ. daha önce Bağcılar Belediyesinden maaş alıp işe gitmemesiyle gündem olmuştu. Vakıfta görev yapanların hepsi bir kurumda çalışıyor. Hepsini yazacağım.” 

NÜFUZ TİCARETİNE İLİŞKİN HABERLER DOĞRULANMIŞ 

5. Keza bir diğer gazeteci İsmail Saymaz da nüfuz ticaretine ilişkin haberleri doğrulamış ve köşe yazısında aynen şu ifadeleri kullanmıştır: “Benim gördüğüm kadarıyla bu evraklar sadece Metin Cihan’a gitmemiş, birden fazla kişiye gitmiş. Bildiğim kadarıyla başka gazeteciler de var, şimdi söylemeyeyim onlar kendilerini açıklayacaktır. Onlar da araştırıyorlar, bu isimler kimdir diye. Mesela bildiğim kadarıyla burada adı geçen isimlere bazı gazeteciler ulaştılar ve gerçekten bir dönem TÜGVA üyesi olduklarını ya da bir kurumda çalıştıklarını doğruladılar. Çeşitli yurtlara dağıtılan kurum, kuruluşlar listesi var. O öğrenci yurtları ne olacak mesela onların tamamına yakını Fettullahçılardan el konulmuş yurtlar. Bunlar iktidarın sosyal taban işlevi gören ENSAR, TÜRGEV, ÖNDER ve benzeri TÜGVA gibi kuruluşlara dağıtılmış. TÜGVA da diyor ki ‘Bu kumpastır. Bunlar bizim kendi dokümanımız değildir’ ama ben ona sordum dedim ki ‘Ya siz Büyükada’daki tesis için 3 gün boyunca ortalığı ayağa kaldırdınız. ‘Tuzak var, baskın var’ dediniz. Neden 6 saat sustunuz? Geldiği ilk andan itibaren ‘Yok böyle bir şey’ demeniz lazım. ‘Yok kardeşim ne öyle bir üye var. Ne bu üyeye ben referans olmuşum. Ne de öyle bir yurdum var’ demektense 5-6 saat toplandılar ve bu açıklamayı yaptılar. Benim AK Parti içinden de TÜGVA’ya yakın olduğunu bildiğim noktalardan aldığım bilgi bu listelerin doğru olduğu yönünde. Bazı gazeteciler de adı geçen üyeleri aradılar ve doğruladılar. Bu belgeler büyük ihtimalle doğru.” 

İL BİNALARININ BEDELSİZ TAHSİS EDİLDİĞİ İDDİASI 

6. Yine 2018-2019 yılları arasında 17 ay boyunca TÜGVA Van İl Temsilcisi olan Tamer Özsoy, Twitter hesabı üzerinden şu açıklamalarda bulunmuştur: “Geçmişte TÜGVA’da yöneticilik yapmış biri olarak söylüyorum ne yazık ki hepsi doğru. Vatan millet Sakarya diyerek neler yapılıyor neler. Bu daha bir kısmı. Genel merkez de kurulan şirketten haberiniz var mı?” 
1,5 sene TÜGVA’da yöneticilik yapan Tamer Özsoy, vakfın il binalarını belediyelerden bedelsiz olarak tahsis ettiğini, özellikle Adalet Bakanlığı’nda kadrolaştığını, bekçi alımlarında ciddi bir rol oynadığını örneklerle anlatmış ve ayrıca ‘Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Millet Kütüphanesi’nde çalışanların hepsi TÜGVA referanslarıyla oraya yerleşen kişiler’ şeklinde ekleme de yapmıştır.

 
7. Aynı hususta İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu’ya anılı hususta soru önergesi veren CHP milletvekili Alpay ANTMEN de aynen şu ifadeleri kullanmıştır: “TÜGVA’nın ERP Yazılımı ile Türkiye’deki herkesin kişisel bilgilerine ulaştığı ortaya çıkmıştır. Siyaset, spor, sanat, iş ve medya dünyası başta olmak üzere bütün Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlarının nüfus ve adres bilgilerinin TÜGVA’nın elinde olduğu gerçeği gün yüzüne çıkmıştır. AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan ile yeğeni Usame Erdoğan, AKP İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, İBB Meclisi AKP Grup Başkan Vekili ve Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu’nun da üst yönetiminde bulunduğu Türkiye Gençlik Vakfı TÜGVA’nın paralel bir devlet yapılanması içinde olduğu ortaya çıkmıştır. Siyaset, spor, sanat, iş ve medya dünyası başta olmak üzere bütün Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlarının nüfus ve adres bilgilerinin TÜGVA’nın elinde olduğu gerçeği gün yüzüne çıkmıştır. Devlette çalışan ve kamu güvenliğini ilgilendiren personellerin de dahil olduğu bu bilgi havuzuna TÜGVA Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nden aldığı ifade edilmektedir.” 

TÜRKİYE’NİN GÜVENLİĞİNİ İLGİLENDİREN BÜYÜK SKANDAL! 

Milletvekilinin söz konusu önergesinde yer alan sorular şöyledir: “TÜGVA 80 Milyon Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşının kişisel, nüfus ve adres bilgilerini nasıl ele geçirmiştir? Bunun İçişleri 
Bakanlığı içindeki sorumluları kimlerdir? Bu kişiler hakkında ne tür hukuki ve idari işlemler yapılacaktır? Türkiye’nin güvenliğini ilgilendiren bu büyük skandal karşısında neden harekete geçilmemektedir? Ülkenin Cumhurbaşkanı, parti genel başkanları, milletvekilleri, belediye başkanları, savcılar ve kamu görevlilerinin tüm bilgilerinin TÜGVA’da olması büyük bir milli güvenlik sorunu değil midir? TÜGVA devlet içinde devlet mi olmuştur? İçişleri Bakanlığında gizli kalması gereken özel bilgiler kullanılarak bugüne kadar kaç kişi fişlenmiştir? Bu bilgiler kullanılarak kaç kişi kamuya yerleştirilmiştir? Konuyla ilgili İçişleri Bakanlığı olarak TÜGVA ile ilgili suç duyurusunda bulunacak mısınız yoksa bu büyük suça ortak mı olacaksınız? TÜGVA’nın bu amaçla kullandığı ERP yazılımı aracılığıyla başka ülke istihbaratları veya kuruluşları Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlarının tamamının bilgilerine erişmiş olabilir mi? Olduysa bu konu hakkında ne tür önlemler alınacaktır?” 


8. Yukarıda anılı ve oldukça ciddi işbu ithamların, yeni bir paralel devlet yapılanması oluşturmaya matuf olduğu ve bu kapsamda çok çeşitli suçların işlendiği hususunda soruşturmayı gerektirecek ciddiyete sahip olmasından ötürü; işlenmiş suçların ve suçluların tespiti ile suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla Savcılık makamına başvuru zorunluluğu hasıl olmuştur.” 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.