Bülent ESİNOĞLU
Erdoğan: Ülke yönetimine talip olduklarını söylemekten vazgeçmeleri kendileri için daha iyi…
Bu cümle ülkenin Partili Cumhurbaşkanı tarafından ifade edilmişse, oturup birkaç kez konuyu ele alıp düşünmek gerekir.
Muhalefet iktidara talip olan diğer parti veya partilerdir. “Ben senden daha iyi yöneteceğim” diyen diğer taraftır.
Erdoğan’ın 19 yıllık iktidarı süresince söylediklerine bakarak, bu cümleyi anlamaya çalıştığımız da, doğrudan bir tehdit olduğunu anlamamız gerekir.
“Siz (muhalefet) Türkiye’nin düşmanısınız, siz iktidar olamazsınız” inancıyla söylenmiş olarak bile kabul etsek, çok tehlikeli bir açıklamadır.
Kaldı ki bu cümleyi kendi inancının doğru bir inanç, karşısındakilerin inancı, düşman inancı diye düşünerek söylemiş olsa bile, inanç inançtır. Siz öyle inandınız diye mutlaka muhalefet ülke düşmanı olacak diye bir şey yoktur.
Eğer siz(muhalefet) iktidar olursanız, sizi tanımayız ve size karşı savaşırız. Bu da sizin için iyi olmaz. İyisi mi siz iktidar olacağız demekten vaz geçin demek istiyor.
Seçimden çok seçim güvenliğinin daha önemli olduğunu düşünenler, gittikçe halkı çıkıyorlar, desek abartmış olmayız.
Bu cümleyi “bu daha sizin iyi günleriniz” cümlesiyle birleştirdiğinizde, “iktidar oylarla dahi terk edilmeyecek” çıkarımını yapmak haksız olmaz.
Bu ve bunun gibi söylemleri, bir araya getirdiğinizde, biz bir seçim beklememeliyiz, iktidarın genel seçimlerden galip çıkmış muhalefete karşı savaşını beklemeliyiz demektir.
Bu durumda, AKP ve MHP dışındaki tüm partiler, kapılarını kapatıp, gitsinler. Yoksa bu iş, yani iktidara muhaliflerin geleme işi, daha da büyürse, size gününü gösteririm anlamında mıdır?
Eğer öyleyse, mesela Kılıçdaroğlu veya Akşener’i hapse atarım ha… anlamında mı anlamalıyız.
Velhasıl bu açıklamayı neresinden anlarsak anlayalım, ülke geleceği için karanlık bir iç mücadele aşamasına geldiğimiz anlaşılıyor.
Dış yalnızlık, içte büyüyen ve çözülmesi devasa sorunlar, başta ekonomi ve işsizlik, dışa bağımlı üretim gibi sorunlar büyüyerek devam ediyor.
Muhalefet de bu kadar ağır sorunlara yamalı bohça yapısıyla talip oluyor. Orası onların bileceği bir iş. Lakin ülke sorunları öyle devasa sorunlar ki, çok radikal kararlar almak gerekiyor. Lakin kendini kuvvetli sanan Partili Cumhurbaşkanı bile bu kararları alamıyor. Neden alamıyor derseniz, ülke ortadan, şak diye ikiye bölündü, böldüler. Şimdi sorunları çözmek için bölünen halk tarafına bakarak, denge kurarak çözme imkanları da kalmadı.
Bu sebepten Partili Cumhurbaşkanı da bu radikal kararlar için, iş yapamaz hale geldi.
Bu tür cümleler kurarak tehditleri yenileyecektir. Gerilimden kazanma hallerini sürdürmeyi düşünüyor.
8 Ekim 2021, bulentesinoglu@gmail.com
News
