Bülent ESİNOĞLU
Pandora Sayfaları ya da hırsızlık
Liberal iktidarlar, halkın birikimlerini özelleştirmeler yoluyla, servet sınıfına aktarınca, ortada devletin denetlemesi de kalmayınca, “hırsızlık yapmak” serbest gibi durum ortaya çıktı.
Zaten kapitalizm, servet sınıfının elindeki soygun sistemiydi, bir de devlet denetimi ortadan kalkınca, servet sınıfının soygunu, finansal teröre dönüştü.
Ülkesinden kazandığı kazançları ülkesinde yatırıma dönüştürmeyen servet sınıfı, üstüne üstlük vergiyi de ödememek için Virjinya Adalarında off-shore hesaplara yatırdılar.
Sözün kısası vergi hırsızlığı yapar oldular.
“Vergi kaçırmak” ifadesi; servet sınıfının hırsızlığının kibarlaştırılmış adıdır. Hırsızlığı, bahşiş gibi bir düzeyde konuşmak demektir.
Zaten iktidar, altı ayda bir, Varlık Barışı kanununu yenileyip duruyor. Olmuşuz kara para aklama ülkesi…
Dışardan para getir de “istersen çal da getir” konumundayız.
Sermaye sınıfının, hiçbir kural ve kaideye riayet etmediği, bir ülke konumundayız.
Denetimsizlik, devletsizlik anlamındadır. Asgari ücretten vergi alan iktidar, milyar doları olan servet sınıfından ya vergi almaz ya da alacağı vergiden vaz geçer.
Biz de sanırız ki seçim yaptık, halktan ve çalışanlardan yana bir iktidar seçtik.
Popülist iktidarlar, sermaye sınıfının iktidarlarıdır. Sermayenin işlerini kolaylaştırmak için, halkın önüne yapay yaratılmış dış veya iç düşman koyarak, yönetmenin yolunu bulan iktidarlardır.
Siz kuşa bakın, biz malı götürelim felsefesidir.
Popülist dönemlerde, seçilmiş iktidarlar, önde dururken, ülkeyi gerçekte yöneten servet sınıfı, sütre gerisinde durur.
Off-shore hesaplarının olduğu devletler, dünya zenginlerinin bir araya gelerek kurdukları, aslında devlet olmayan devletlerdir. Kurdukları bu sahte devletçiklere paralarını koyarak, devletçiğinde kural ve kanunlarını yaparak, işlettikleri sahte devletlerdir.
Pandora listelerinde, devlet adamı isimlerini olmamasını sakın yadırgamayın.
Bazı sermaye sahiplerini isimleri var ama onlar da iktidara yakın olduklarından herhangi bir kovuşturmaya uğrayacaklarını sanmıyorum.
Peki neden siyasi isimler yok derseniz. Onların paraları İsviçre bankalarındadır. Çünkü İsviçre devletine dünya çok uluslu şirketlerinin verdiği görev gereğince, isimleri açıklamazlar. Zaten oradaki bankaların çoğu o çok uluslu şirketlerin doğrudan mallarıdır.
Velhasıl kelam, kapitalizmde, halkın malını çalmak, kanunla düzenlenmiştir. Çaldı denilmez, kanununa uydurdu denir.
Servet sınıfı kanununa uydurur, aynı işi yapan halktan bir kişi, kendisini kodeste bulur.
Çağımızın işleyen kanunları bundan ibarettir.
4 Ekim 2021, bulentesinoglu@gmail.com
GÜNDEM
31 Mayıs 2023UNCATEGORİZED
31 Mayıs 2023EKONOMİ
31 Mayıs 2023EKONOMİ
31 Mayıs 2023GÜNDEM
31 Mayıs 2023GÜNDEM
31 Mayıs 2023SPOR
31 Mayıs 2023Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.