AV. ÖNDER KIRMIZITAŞ
Ortalık toz duman! Bir yanda anayasa bir yanda ben dedim oldu diyen başıbozuk güruh. Yasadışılığı süslü demokrasi lafları ile gürültüye getirme çabasındaki zavallı yancılar.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası açık ve net şekilde ifade ediyor; “Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.” Eğip bükmeye, arkadan dolanmaya hiç gerek yok. Öyle demokrasicilik oynayacağım yok isteyen kitleler var benzeri laflar anayasanın amir hükmü karşısında boş ve havada kalır. CHP Genel Başkanı kendince ‘ben büyük demokratım’ havalarına giriyor ve tuzağa düşüyor. Kendi düştüğü gibi ülkeyi de düşürdüğünün farkında değil. Aynı oyuna Deniz Baykal düştü ve Türkiye 20 yıldır bedelini ödüyor. Öyle az buz değil ülkeyi elli yıl geriye götüren bir yirmi yıl.
Öyle bir yirmi yıl ki ülkenin yer altı yer üstü kaynakları talan edildi, ülkenin bütün ekonomisi çökertilip ülke hazinesi üç beş müteahhitin arpalığına döndürüldü. Ülkenin ordusu yıllarca hain çetenin elinde esir edildi, gençleri sokak aralarında çakallara parçalatıldı. Ülkenin tersanelerine girildi, sırları ifşa edildi. Bu yetmezmiş gibi eğitim sistemi, sağlık sistemi çökertildi. Ülke yol geçen hanına döndü. Sınırdan kaçak girmeyeni adamdan saymıyorlar. Ülkenin demografik yapısı kasıtlı olarak değiştirildi, değiştiriliyor. Tabiri uygunsa ülke bu defa şaka falan değil gerçekten elden gidiyor. Tüm bunların sebebi ise muhtar dahi olamayacak biri ‘aslan sosyal demokratlar’ sayesinde önü açılarak ülkenin başına getirildi. Alkışlayalım demokratları, demokrasicilik oynayan zavallıları.
Durum döndü dolaştı aynı yere geldi. Yasal olarak tekrar aday olması mümkün olmayan zat için yine aynı güruh huruca kalktı. Karnından konuşan utangaçları da yazmadan olmaz. “Yasal olarak mümkün değil ama isteyen kesimler var” Ne ala memleket! Madem öyle yasaları bir kenara bırakalım ve destekçi bulacağımız herkesi, herşeyi aday gösterelim. Madem birilerinin istemesi yeterli kanun ne ki, anayasa ne ki…
Kendi çaresizliklerini, çözümsüzlüklerini toplumun karşısına çözüm diye koyan zavallılar bir yana, bir de ben yasa tanımam diyecek kadar ar damarı çatlamışlar var ki yaptıkları yapacaklarının teminatı. Bütün pratikleri yasa tanımazlık, hukuk tanımazlık olan, işine gelmeyen mahkeme kararına dahi beni bağlamaz diyen, ülkeyi dar-ül harp olarak gördükleri için kendince bu aymazlıklarını meşru görenler var ki amaçlarını en açık ortaya koyanlar da bunlar. Gözleri dönmüş, gitmenin bedelinin kendileri için ne derece ağır sonuçları olacağını bilen bu kesim elbette tüm gücüyle saldıracaktır. Ancak karşı cepheden gelen zavallı demokrasicilik sesleri en büyük destekçileri. Kendi çıkmazını halka da dayatan bu zavallılar değil ülkeyi yönetmek ülkeyi yönetmeye talip olmaktan dahi acizdirler.
Ülke ise bu zifiri karanlıkta yolunu bulma çabasında. Elbette şafağa gebe karanlıklar güneşin ilk ışıkları ile bu karanlığı yırtıp aydınlık yarınlara kavuşacaktır. Elbette bu halk dün olduğu gibi bugün de yarın da kurtuluş yolunu tüm işbirlikçi, teslimiyetçi zavallılara ve zorbalara rağmen bulacaktır. Bu arsız abluka dağılacak. Ülkemin yarınları aydınlıktır, aydınlık olacak.
News
