Asgari Ücret Tespit Komisyonunda devam eden asgari ücret görüşmeleri ile ilgili Sosyalist Cumhuriyet Partisi İşçi-Sendika Bürosundan açıklama yapıldı. Açıklamada asgari ücretin bir kişiye göre değil, aileye göre belirlenmesi gerektiğini belirtilerek “Bu koşullarda asgari ücret 4.000 TL’den aşağı olmamalıdır” denildi.
Sosyalist Cumhuriyet Partisi İşçi Sendika Bürosu, Asgari Ücret Tespit Komisyonunda devam eden 2022 yılı asgari ücret görüşmeleri ile ilgili açıklama yaptı. Asgari ücretin sadece asgari ücretle çalışanları değil, toplumun neredeyse tamamını ilgilendirdiğine dikkat çekilen açıklamada
“- Ücretli işçilerin yaklaşık yarısını ve ailelerini,
– Sayıları 13 milyona ulaşan emekli dul ve yetim maaşı alanları,
– Ücretleri asgari ücretin iki katından az olamayacak olan yeraltında çalışan maden işçilerini,
– Miktarı asgari ücrete göre belirlenen işsizlik maaşı alanları,
– SSK tavan ücretine göre alacakları belirlenenleri,
– SGK primini ödeyecek olan BAĞ-KUR’luları,
– İşçinin SGK’ya yatırılacak prim borcu olan işverenleri,
– SGK’ya bireysel borçlanma yapan sigortalıları,
– İsteğe bağlı sigortalıları,
– 65 yaş aylığı alanları,
– Gündelikçi işçinin ücretini ve onlar için ödenecek SGK primini,
– Asgari ücrete göre ödeme yapılan bakıma muhtaçları,
– Asgari geçim indirimini,
– Asgari geçim indirimi uygulanan memurları,
– İş göremezlik ödeneği almak durumunda olanları,
– Doğum ve askerlik borçlanması yapmak isteyenleri ilgilendirmektedir.
Dahası, devlet işleyişinde paraya dair hemen her şeyde kıstas, asgari ücrettir. Özetle asgari ücret, sadece geçim kavgası değil, hayattır, toplumdur, kuraldır, kanundur, düzendir. En büyük sözleşmedir asgari ücret” denildi.
BİR YILDA ASGARİ ÜCRET YARIYA DÜŞTÜ
Dolar kuru ve enflasyon nedeniyle asgari ücrette yaşanan gerilemeye dikkat çekilen açıklamada “Ekonomideki kırılganlığı en fazla hissedenler de asgari ücretlerdir. Geçtiğimiz bir yılda asgari ücretli, hem elektrik, su, doğalgaz, ev kirası, gıda ve giyim gibi temel ihtiyaçlara yansıyan yüksek enflasyonun, hem de piyasayı belirleyen dolar ve altın fiyatlarındaki tırmanışın vurgununu yaşadı.
15 Aralık 2020 tarihinde 7,835 TL olan dolar, 10 Aralık 2021 tarihinde 13,950 TL’ye tırmandı. Sadece dolar bazında yaşanan yüzde yüzlük artış, asgari ücretlinin maaşını yüzde elliye düşürmüştür.
Piyasaları belirleyen diğer etmen olarak altının durumu da aynıdır. 11 Aralık 2020’de 463,7 TL olan altın, 10 Aralık 2021’de 794,38’e çıkmıştır. Gram altında da artış yüzden doksan dolayındadır. Altın bazında da asgari ücretlinin maaşı yüzde 50’ye yakın erimiştir” ifedelerine yar verildi.
Sosyalist Cumhuriyet Partisi’nin asgari ücretliler ve asgari ücretten etkilenen yurttaşlar için öneri ise şu şekilde sıralandı;
1-) ASGARİ ÜCRET EN AZ 4.000 TL OLMALIDIR
Asgari ücret belirlemesinde öncelikli ihtiyaç, yaşanan kaybın giderilmesidir. Bir yıl önceki yaşam koşullarına ulaşabilmeleri için bile, en az yüzde elli oranında artış yapılması gerektiği açıktır.
Öte yandan, enflasyonlu ekonomi koşullarında gelecek bir yılın olasılığı da dikkate alınmalı, yükselecek enflasyon da ücrete yansıtılmalıdır.
Bu koşullarda asgari ücret 4.000 TL’den aşağı olmamalıdır.
2-) ASGARİ ÜCRET ALTI AYLIK OLMALIDIR
Piyasanın kırılgan, enflasyonun yüksek olduğu, yaşam koşullarının bir ayda bile değiştiği dönemlerde, asgari ücretin bir yıllık zaman dilimleri için belirlenmesi doğru değildir. Uzun dönemli belirlemeler ücretlilerin aleyhine olmakta, belirlenen artışın kısa zamanda erimesiyle kalmamakta, 2021 yılı örneğinde görüldüğü gibi gerçek ücretler bir yıl öncesinin bile gerisine gidebilmektedir.
Asgari ücreti altı aylık dönemler için belirlemek kaçınılmaz bir ihtiyaç olmuştur.
3-) İŞVERENE SAĞLANAN İMTİYAZ
Bilindiği gibi SGK’ya işveren yüzde 20,5, işçi ise yüzde 14 oranında prim ödemektedir. Ancak, işverenin ödediği primin yüzde 5’ini devlet karşılıyorken, işçinin ödediği prime devletin herhangi bir katkısı yoktur.
İşverene sağlanan yüzde beş oranındaki devlet katkısı işçiye de yapılmalıdır. Bu halde asgari ücretli işçi yüzde beş oranında ferahlamış olacaktır.
4-) ASGARİ ÜCRET BİR KİŞİ İÇİN DEĞİL AİLE İÇİN BELİRLENMELİDİR
Asgari ücreti belirleyenler, sadece bir kişinin ihtiyaçlarını dikkate almaktadırlar. Aileye kutsal bir anlam yükleyen Türk toplumu için bu durum oldukça hazindir.
1977 yılında bile asgari ücret, 1 işçi ve 1 çocuğun ihtiyacına göre belirlenirdi.
Türk devleti, bizzat Cumhurbaşkanının “asgari üç çocuk” önerdiği beş kişilik bir ailenin, “diğer dört kişisi ölsün” diyemez.
Asgari ücret, bir kişinin ihtiyacına göre değil, ailenin ihtiyaçları dikkate alınarak belirlenmelidir.”
News
